Miraç konusunun On İkinci dersindeyiz. Bu dersimizde, Peygamberimiz (asm)’ın, kısa bir zamanda miraca gidip gelmesini, fizik kanunlarıyla izah edeceğiz.
Miracı kabul etmeyen kişinin aldandığı nokta, bu büyük mucizeyi, kendi durumuyla mukayese etmesidir. Hâlbuki bu hadise, büyük bir mucizedir. Her mucize gibi bu da insan anlayışının çok ötesinde meydana gelmiştir. Bununla birlikte, Bediüzzaman Hazretleri miracı akla yakınlaştırmak için, meseleyi fizik kanunlarıyla da ispat etmiştir. Üstadımızın izahından iktibas ederek, meseleyi anlatmaya çalışalım:
Yürüyen bir insanın saniyedeki hızı, yaklaşık 1,6 metredir. Sesin saniyedeki hızı, 340 metredir. Işığın hızı, saniyede 300.000 km. dir. Görmenin hızı ise ölçülemeyecek kadar fazladır. Çünkü güneşten bize ışık, sekiz dakikada ulaştığı halde, biz bir anda güneşe görüşümüzle ulaşabiliriz. Ruhun hızı ve onun da ilerisinde olan hayalin hızı ise ölçülmesi mümkün olamayacak kadar ilerdedir. Çünkü ruhtan ibaret olan ve Kur’anda da “Ruh” diye tarif edilen Cebrail (as), Arş’tan bir anda dünyamıza gelebilmektedir. Hayal ise sahibini kâinatın ötesine, mesela cennete bir saniyede ulaştırabiliyor. Demek kâinatta bulunan her varlığın –maddi olsun manevi olsun- hızları son derece birbirinden farklıdır.
İnsan, Cenab-ı Hakkın bu kadar farklı varlıkları, âdeta zamansız idare etmesini, hayranlıkla tefekkür ederken; bir kulunu, kısa bir zamanda bütün kâinatta gezdirmesini, aklına sığıştıramayıp inkâr etmektedir. Onun bu inkârı, alemi tefekkürdeki eksikliğindendir.
Miracı akla yaklaştırmak için, şimdi şöyle bir misal vereceğiz:
Bir saat farz ediyoruz ki, bu saatte on ibre var:
İşte böyle bir saatimizin olduğunu farz ediyoruz. Şimdi bu saatin her bir ibresine bir adam bindirip, hareket alanlarını ve kuşbakışı görebilecekleri mekânları, beraber analiz edelim.
Saatin 10 ibresine binen 10 farklı kişi, aynı zaman diliminde, çok farklı yerleri gezer ve görür.
İşte bu, meselenin fizik kanunlarıyla izahıdır. Cenab-ı Hak âdeta Peygamberimiz (asm)’ı, saatin onuncu ibresine bindirmiş ve aynı zaman diliminde, Arş’a ve Kürsü’ye çıkarıp, cennet ve cehennemi gezdirmiştir.
Şu noktayı da sakın unutmayın: Peygamberimiz (asm) kendi iradesi ve gücüyle miraca çıkmamıştır. Onu miraca Allah çıkarmıştır. Miraca, Allah’ın sonsuz kudreti açısından bakmalı ve meseleyi o kudrete göre düşünmelisiniz. O zaman ortada hiçbir zorluk kalmaz.
Herhalde mesele anlaşılmıştır. Bu dersimizi burada tamamlayalım. Bir sonraki dersimizde görüşünceye kadar Allah’a emanet olun.