Şimdi hadis inkarcılarına diyoruz ki, siz: “Biz Kur’an’a uyarız. Kur’an bize yeter.” diyorsunuz. Peki, Âli İmran suresinin 31. ayetini hiç okumuyor musunuz? Bu ayetin emriyle niçin amel etmiyorsunuz? Ayet-i kerime diyor ki: Allah’ı seviyorsanız Allah’ın peygamberine tabi olun. Siz ise diyorsunuz ki: “Biz Peygambere tabi olmayız, hadislerini kabul etmeyiz, sünnetine uymayız.”
Bakın, Kur’an size, “Allah’ı seviyorsanız Kur’an’a tabi olun.” demiyor; Resulullah’a tabi olun diyor. Çünkü İslam, sadece Kur’an’dan ibaret değildir. Resulullah’ın sünneti de dinin bir kaynağıdır ve bu sünnete tabi olmak Kur’an’ın emridir…
Fakir, hadis inkarcılarına bu makamda son söz olarak der ki:
Vallahi siz Allah’ı sevmiyorsunuz! Çünkü Kur’an diyor ki: Eğer sevseydiniz Allah’ın Resulüne tabi olurdunuz. Madem siz sünnete ve hadislere tabi olmuyorsunuz, O halde Kur’an’ın açık beyanıyla, Allah’ı sevmiyorsunuz.
Ve Vallahi Allah da sizi sevmiyor! Çünkü Allah, ayet-i kerimenin açık beyanıyla, sevgisini, Habibine tabi olma şartına bağlamış. Siz bu şartı yerine getirmiyorsunuz ki Allah sizi sevsin.
Ve şundan da korkun; Allah, affını da bu şarta bağlamış. Resulullah’a tabi olmaya…
Artık bundan korkmayana daha ne denilebilir?
Sevgili kardeşlerim, hadis inkarcılarının, Kur’an’ın daha birçok ayetlerini çiğnediklerini, bu eserde ispat edeceğiz. Bu dersimizi burada noktalayalım. Bir sonraki dersimizde, çiğnedikleri üçüncü ayeti göstereceğiz. Bir sonraki derste buluşuncaya kadar Allah’a emanet olunuz.