Sevgili kardeşlerim, Hz. İsa’nın havarileri şöyle dua etmişler:
رَبَّنَا آمَنَّا بِمَا أَنْزَلَتْ Ey Rabbimiz! Biz senin indirdiğine iman ettik وَاتَّبَعْنَا الرَّسُولَ ve Resulüne tabi olduk فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِدِينَ O halde bizi şahitlerden yaz. (Âl-i İmran, 3/53)
Havariler, “Öyleyse bizi şahitlerle beraber yaz.” diyerek, şahitlerden olmak istemişler. Onların bu sözleri, şahitlerin kendilerinden üstün olduğunu ifade etmektedir. Müfessirler, şahitlerle kimlerin kastedildiği hususunda farklı izahlar yapmışlardır. Bir kısmı şöyledir:
“İşte böylece, sizi insanlar üzerine şahit olmanız, o Resulün de sizin üzerinize şahit olması için sizi vasat bir ümmet kıldık.” (Bakara, 2/143)
Bu ayet-i kerime ispat etmektedir ki, bu ümmet, diğer ümmetler üzerine şahitlik yapacaktır.
“Allah kendinden başka ilah olmadığına şahitlik etti, melekler ve ilim sahipleri de…” (Âl-i İmran, 3/18)
Bu ayette, ilim sahipleri şahitlerden kabul etmiş ve Allah onları kendisiyle beraber zikretmiştir. İşte havariler, “Öyleyse bizi şahitlerle beraber yaz.” şeklinde dua etmekle, Cenab-ı Hakk’ın zikrettiği ilim sahiplerinden olmak istemişlerdir.
Gördüğünüz gibi, bir ayetten ne kadar çok mana süzülmüş. Bu manalara Kur’an’ın mealini okuyarak ulaşamazsınız. Bu manalara ulaşmanın yolu, ehlinin yazdığı tefsirleri okumaktır. Allah hepimizi Kur’an ve tefsir talebesi eylesin. Amin…